Korna Sesinden Uzakta, Doğanın Kucağında! Şehirden kaçış rotaları...
Büyük şehirlerde yaşadığımız her an her şeye ulaşabilir olma durumuna minnet duysak da, hepimiz her fırsatta kalabalık ve hareketten uzaklaşmak için fırsat kolluyoruz. Kimi zaman sadece yeni bir keşif için, kimi zaman doğayla iç içe olmak için… Zamanın daha yavaş aktığı, bir yerden bir yere yetişme telaşının olmadığı o birkaç gün hepimizin ruhunu iyileştiriyor, şehre dönerken yenilenmiş ve zinde hissediyoruz. Türkiye’de “şehirden uzaklaşmak” isteyenler ve sezon kalabalığı olmadan yeni rotalar keşfetmek isteyenlere Eceabat’tan Bozcaada’ya; Tirilye’den Seferihisar’a kendi önerilerimizi hazırladık.
Eceabat
Bu bölgeyi çok uzun zaman önce keşfedenler olsa da Trakya Bağ Rotası ile Gelibolu Yarımadası'nda görülecek, deneyimleyecek birçok güzellik olduğu geniş kitlelere de duyurulmuş oldu. Gelibou Yarımadası'nın bir ucu olan Eceabat tabi ki doğanın ve tarihin zenginliğini yüzyıllar boyu yaaşamış. Geriye kalanları korumak ve bununla övünmek ise bizlere kalmış! Eceabat'ın yavaş akan hayatında ise size önerimiz butik şarap evlerini gezmek ve bu yolculuk sırasında yoldaki manzaraların tadını çıkarmak. Porta Caeli ve Suvla Bağları hem atmosfer hem de tadımlarıyla başlı başına bir keyif! Yemyeşil bağlar arasına kurulan Porta Caeli ve aynı arazide yer alan spa oteli Hotel Caeli Eceabat gezinizdeki konaklamanız için güzel bir alternatif. Bu toprakların ilk yatırımlarından olan Suvla ise restoranı ve şarap butiği ile bu sakin arazide harika lezzetler ve hoş bir ortam sunuyor.
Seferihisar
1999 yılında İtalya'da doğan Cittaslow (Sakin Şehir) kavramını ülkemizle tanıştıran ilk adres Ege Bölgesi'nin huzurlu yeri "Seferihisar". Küreselleşmenin kentleri aynılaştırmasına ve özelliklerini yok etmesine karşı çıkan Cittaslow felsefesini yaşatan Seferihisar 2009 yılından beri özgünlüğünü korumanın hatta daha iyisini yapmanın peşinde. Ege kıyılarının aşırı popülerleşen ve şehirleşen sayfiye yerlerinden sıyrılan Seferihisar aslında şirin mahallesi Sığacık'la anılıyor.
128. Sokak ve civarındaki ara sokaklarındaki renkli pencereler ve begonvillerle süslü tatlı sokakları, fark etmeden sur içinde gezdiğiniz Sığacık Kalesi, küçük ama samimi kafeleri, atölyeleriyle filmlerde özendiğimiz sahnelerden farksız. Sığacık'a çok yakın konumlanan Teos Antik Kenti ise bu toprakların köklü tarihinin yüzü. Antik kenti bir rehberle gezmenizi şiddetle öneririz. Son olarak, artık kasabayla bütünleşen Sığacık Pazarı'nı dolaşmadan buradan ayrılmayın. Taze meyve, sebze dışında leziz ev yapımı yemeklerden meyve sularını her şeyi burada bulmanız mümkün.
Bozcaada
Yaz sezonunda hayli kalabalıklaşan Bozcaada, düşük sezonda gidip ada ruhunu yaşamak ve kendinizi dinlemek için en izole ama en keyifli destinasyon önerisi olabilir. Issız sokaklarında dolaşırken, yerlilerle sohbet ederken kısa süre zarfında kendinizi siz de buranın yerlisi gibi hissediyorsunuz. Rum Mahallesi ve Türk Mahallesi'nin Arnavut kaldırımlı sokaklarında dolaşmak yılın her mevsimi insana huzur veriyor. Yaz sezonunda deniz keyfi yapmaktan pek sıra gelmediğini düşündüğümüz Bozcaada Müzesi'ni gezmek yapılacaklar listenizde olsun. 130 yıllık binada yer alan bu sempatik müzede adaya ait 6.000 den fazla fotoğraf, belge ve obje sergileniyor. Bozcaada Sanat Galerisi ve Bozcaada Resim Evi'ne zaman ayırıp, adanın pastanelerindeki mis kokulu lezzetleri tadabilirsiniz. Adayla bütünleşen şarapçılığın adreslerinde tadım yapıp, detaylı bilgi alabilirsiniz. Düşük sezonda daha keyifli olduğunu düşündüğümüz meyhaneleri ve restoranları zaman ve kalabalık sıkıntısı olmadan tek tek deneyebilirsiniz.
NOT: Sezon dışında bazı yerler kapalı olabilir, gitmeden önce arayıp açık oldukları saatleri öğrenebilirsiniz.
Cunda
Ayvalık yerlileri için uzun yıllar boyunca bir semtten farksız olan Cunda'nın güzelliği lokaller için kanıksanmış olsa da şehirde doğup büyüyen ve giderek cam kaplı plazalar arasında sıkışanlar için bu tarihi Rum semti öylesine kıymetli ki... Arkanızda yemyeşil manzara, aralardaki zeytinlikler ve önünüzdeki harika deniz manzarası Cunda'yı sevmek için bizce yeterli... Ama tabi ki bundan daha fazlası var. Rum kültürünün yaşadığı sokakları, taş evlerinin yanında birbiri ardına açılan sanat atölyeleri, galerileri ve butikleri artık bu semti yaz kış yaşanan bir yer haline getirdi. Sezon dışında sunduğu sakinlik ve huzuruyla "yaşadığınızı" hissettiren kendine has dokunuşları var.
Tirilye
Bursa'nın hızla büyüyen ve şehirleşen planlamasının gölgesinde kalan Mudanya gibi Tirilye'nin kıymeti de sakin ve doğallık arayanlar tarafından anlaşılmaya başlandı. Son yıllardaki yükselişiyle Mudanya'nın bir adım önüne geçen Tirilye'ye isterseniz Trilye isterseniz Zeytinbağı diyebilirsiniz, hepsi aynı yere çıkıyor! Her ne kadar araya çarpık yapılaşmaya mahkum bazı betonarme yapılar girse de 150-200 yıllık olan ahşap ve taş evler kasabanın asıl güzellikleri. Osmanlı-Rum mimarisinin sentezi olan evlere bakarken bile tarihe yolculuk yapmak mümkün. Tirilye küçük olsa da kasabada yer alan manastırları, kiliseleri ve ayazmalarıyla dini olarak da önem taşıyor. Bunun yanı sıra kasabanın sembol binası Taş Mektep, Avrupa şehirlerinin havalı meydanları gibi olmasa da kasabanın kalbinin attığı Çınar Meydanı da görülmeli. Tirilye'ye kadar gelmişken balıkçı yarımadası Gölyazı'yı ve UNESCO Dünya Mirası listesinde olan Cumalıkazık Köyü'nü de dolaşın!
Kazdağları
Çanakkale ve Balıkesir'e kadar yayılan ve fazlasıyla geniş bir coğrafyadan bahsettiğimiz Kazdağları'nın doğallığını, temiz havasını, oksijen deposu oluşunu bugüne kadar belki 100 defa okudunuz ama biz 101.kez vurgulamak istiyoruz. Dünyanın en zengin oksijen kaynaklarından biri olan bu bölge aynı zamandaki ormanlarındaki biyo çeşitlilik açısından da oldukça değerli bir rezerv. Yunan mitolojisinden Hristiyanlığa uzanan yüzyıllarda bu bölge hem doğal hem tarihi hem de dini bir öneme sahip. Büyük bir alandan bahsettiğimiz için birbirinden bağımsız köyler ve milli park alanı bir günde keşfedilecek yerler değil. Milli Park’ta yürüyüş yapmak için bir alan kılavuzu ile anlaşmalısınız. Bölgeye hakim oldukları için hem rota hem de bilgi aktarımı konusunda uzmanlar. Köyleri gezmek için de başlıca önerilerimiz; Adatepe Köyü ve Zeus Altları, Rum ve Türk kültürünün sentezi Yeşilyurt Köyü, zeytinyağı müzesi ile bilinen Küçükkuyu, Tahtakuşlar Köyü ve Etnografya Müzesi...
Etiketler: bozcaada, eceabat, kazdağları, tirilye, seferihisar, sığacık, cunda